Taçoy:” 1 Mayıs gerçek anlamda ”Bayram” oluncaya kadar çalışacağız”

Alışılagelmiş kutlama şekliyle, bu yıl da 1 Mayıs’ı “İşçi ve Bahar Bayramı” olarak kutluyoruz.Öncelikle ülkesi adına emeği ile katkı koyan tüm emekçilerimizin 1 Mayıs’ını en içten dileklerimle kutlarım.

Emeğe ve emekçiye sonsuz saygı besleyen, kendim de emekçi bir ailenin evladı olan ve çocukluk yaşlarından itibaren emek vermenin, emekçi olmanın ne demek olduğunu bizzat emek harcayarak ve ter dökerek öğrenmiş birisi olarak bu günün anlam ve önemini en iyi bilenlerdenim.

Ülkemizde ne yazık ki işçi kesimi hak ettiğini alabilen ve geleceğe güvenle bakabilen bir konumda değildir. Bu duruma nasıl gelindiğinden çok, bu durumun nasıl değişeceğini konuşmak lazımdır.

Sorunun ne olduğunu da çözümün ne olduğunu da hepimiz çok iyi bilmekteyiz. Esas sıkıntı, sorunları ortadan kaldıracak çözümleri hayata geçirme noktasında yaşanan irade eksikliğidir. İşte bunun için çalışmaktayız ve kararlıyız.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı KKTC’de emeğin ve emekçinin yegane güvencesidir. Bu bilinç en temel motivasyon noktamızdır.

Ülkemizde ne yazık ki kayıt dışılık hala en önemli sorunlardan birisidir. Son yıllarda bu konuda oldukça önemli adımlar atmamıza ve takdir edilecek bir aşamaya gelmiş olmamıza rağmen henüz tam da olması gerektiği yerde değiliz. Bunun için çalışmaya devam edeceğiz.

Emekçilerin gelecekleri kadar, sağlıklarının ve canlarının da güvence altında olması şarttır. İş Sağlığı ve Güvenliği konusunda eksiksiz bir noktaya gelinmesi için ortaya koymuş olduğumuz tüm çaba ve gayretler de bu bilinçten kaynaklanmaktadır. Bunun için çok çalışmaktayız, daha çok çalışacağız. Çalışma yaşamında ter döken emekçilerimizin sağlıkları ve hayatları “sıfır risk” noktasına gelmeden de durmayacağız.

Bir diğer önemli nokta olan, maaş ve ücretler konusunda da çok ciddi adımların hazırlığı içerisindeyiz. Emekçinin emeğinin karşılığını alabilmesi, gün içerisinde emek verirken, değil yarın için, günün akşamı için kaygı duymaması gerekir. Bunun temini de adaletli ve günün koşullarına uygun bir maaş ve ücret politikasının yaygınlaştırılmasından geçmektedir.

Elbette bu konuda yasalar marifetiyle mecburiyet yaratmaktan çok daha önemlisi ve değerlisi bilinç yaratarak bunu sağlamaktır. Ancak bilinçlendirmenin bir süreç olduğunu göz önüne aldığımızda o vakte kadar geçecek sürede ihtiyaç duyulacak yasal düzenlemeleri yaparak emekçilerin mağduriyetlerini önlemek en temel vazifemizdir.

1 Mayıs’ın artık sorunların konuşulduğu değil, tam bir bayram havasında geçtiği bir gün olması hepimizin görevidir. Bunun için çalışmalıyız.

Yılda sadece bir günün değil, 365 günün emekçilerin ve çalışanların hatırlandığı, haklarının korunduğu günler olması tek hedefimizdir.

Ve bu anlamlı günde bu hedef için çalışmaktan bir an bile vazgeçmeyeceğimizi vurgulamak isterim.

Tüm emekçi kardeşlerimizin ve halkımızın 1 Mayıs’ını yürekten duygularımla selamlar ve kutlarım.”